1 Temmuz 2011 Cuma
TAG Platform Artık Design For All Europe Üyesi
TAG Platform, EIDD –Design For All Europe’un geçtiğimiz ay Tallinn’de
gerçekleştirilen genel kurulunda üyelige kabul edildi.
TAG Platform olarak bizler, kuruluş amacımıza daha uygun olarak Türkiye’de “herkes için tasarım” konusunda öncü olma görevini üstlenerek çalışmalar yürütmekte, yayın, atölye ve toplantılar yoluyla konuya dikkat çekmekteyiz. Tasarımın lüks değil herkes için bir ihtiyaç olduğunu anlatmak üzere proje ve etkinlikler düzenleyen derneğimiz, artık Design for All Europe üyesi olarak daha da güçlü ve etkin.
2010 yılından itibaren DfA Europe ile çeşitli düzeylerde işbirliğimizi sürdürmekteyiz. Mayıs 2010’da DfA yöneticilerinden Finn Petren ve Pete Kercher’ın İstanbul’da konuşmacı olarak katıldıkları bir konferansa da ev sahipliği yapmıştık.
EIDD 1993 yılından beri engelsiz kentler ve tasarım üzerine çalışmakta iken, 2006 yılından itibaren adına DfA Europe’u da ekleyerek çesitlilik için tasarımı savunmayı şiar edinmiştir. DfA Europe, disiplinler arası bir yaklaşımla ve 23 ülkeden 33 üyesi ile Avrupa Birliği’nin tasarım politikalarının biçimlendirilmesine katkıda bulunan aktif bir platformdur.
Bu yıl TAG Platform’un yanı sıra İtalya’dan DEA Department, University of Chieti-Pescara, İspanya’dan ise Creativity Zentrum, Bilbao ve Fundacion ONCE, Madrid’inde üyelikleri onaylanmış, böylece EIDD- DfA Europe 23 Avrupa ülkesinden toplam 33 üyesi ile daha da etkin ve büyük bir ağ haline gelmiştir.
TAG Platform dostlarını, bu uluslararası işbirliğinden aldığımız güç ile önümüzdeki günlerde daha çok ses getirecek projelere hazırlanmaya davet ediyoruz!
EIDD ile ilgili daha fazla bilgi için: http://www.eidd.org/
21 Mayıs 2011 Cumartesi
2011 BETONART MİMARLIK YAZ OKULU
“Yeri Tasarlamak”
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’nin (TÇMB) mimarlara yönelik olarak yayımladığı Betonart dergisinin çimento ve betonun alternatif kullanım olanaklarını araştırmak, çevre duyarlılığını ve fiziksel çevre kalitesini arttırmak amacıyla mimarlık bölümü öğrencileri için düzenlediği 2011 Betonart Mimarlık Yaz Okulu, 08 - 22 Temmuz 2011 tarihleri arasında Çanakkale’de gerçekleştiriliyor. Akçansa Çanakkale Çimento Fabrikası’nın işbirliği ve İDEA Yapı Kimyasalları ile Çanakkale Seramik, TAG ve Arkitera’nın sponsorlukları ile gerçekleşecek olan 2011 Betonart Mimarlık Yaz Okulu’nun bu yılki proje konsepti “Yeri Tasarlamak” olarak belirlendi.
2011 Betonart Yaz Okulu’nun küratörlüğünü yapan Yüksek Mimar Can Kaya konsepti şöyle açıklıyor: 2007 yılında “Karşıla(ş)ma” konseptli Betonart Yaz Okulu’nun ardından, bu sene yine uygulamaya dönük bir yaz okulu süreci bekliyor bizleri. Bu sene düşünülen, bir köyü ikiye bölen yol üzerinde bulunan bekleme, birikme ve dinlenme gibi işlevleri üstlenen kamusal alana yönelik bir düzenleme yapmak. Bu düzenlemeyi yaparken çıkış noktamız “yer (zemin)”. Yani, tüm bu işlevleri bir arada tutan aynı zamanda ayrıştıran veya sınırlarını bulanıklaştırma potansiyeline sahip olan zemin.
Yüksek mimar Can Kaya küratörlüğünde düzenlenecek olan 2011 Betonart Mimarlık Yaz Okulu’na Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Mimarlık Bölümü 3. sınıftan 4. sınıfa geçmiş mimarlık öğrencilerinden birer öğrenci seçilerek alınacaktır. Öğrencilerin konaklama ve yemek ücretleri Betonart tarafından karşılanacaktır.
2011 BETONART Mimarlık Yaz Okulu’na katılmak isteyen öğrencilerin tcma.org.tr ve ya arkitera.com web adreslerinden temin edecekleri katılım formlarını en geç 8 Haziran 2011 tarihine kadar betonart@tcma.org.tr adreslerine iletmeleri gerekmektedir. Programa seçilen öğrencilere duyurum 14 Haziran 2011 tarihine kadar e-mail ile yapılacaktır.
Küratör:
Can Kaya
Moderatörler:
Banu Binat
Sait Ali KöknarDeniz Güner
Ferhan Yalçın
Filiz Şahin
Büşra Al
Yelta Köm
Atölye Koordinatörü:
Handan Kırımtay
15 Mayıs 2011 Pazar
TAG Platform Raporu ile Türkiye, Dünya Tasarım Haritası’nda Yerini Aldı
SeeProject adı altında yürütülen ve tasarımın topluma sadece sürdürülebilir ve inovatif ürün ve hizmetler sunmakla kalmayıp kapsayıcı bir topluma da katkıda bulunabileceğine odaklanan çalışma kapsamında hazırlanan tasarım haritasında Türkiye, TAG Platform olarak hazırladığımız özet rapor ile yerini aldı.
SeeProject 11 ülkede üyesi bulunan ve yönetimlerin inovasyon ve tasarım politikaları üzerinde etkili olmak üzere deneyim ve bilgi paylaşımını sağlayan SEE (Sharing Experience Europe – Policy, Innovation & Design) adlı uluslararası ağın yürüttüğü bir proje.
Yerel kurumların hazırladığı raporlar ile oluşturulan harita, ülkelerle ilgili özet raporlara yer vermekte ve dünyada tasarım politikalarının gittiği yön ile ilgili genel bir fikir oluşmasına katkıda bulunmakta. Ülke raporlarında özetle tasarım ile ilgili farkındalık yaratmak üzere gerçekleştirilenlerden bahsedilerek tasarım politikalarına duyulan ihtiyaç özellikle vurgulanmakta.
TAG Platform olarak geçtiğimiz aylarda bu proje için hazırladığımız raporun bir özeti SeeProject Bülteni’nde ve tasarım haritasında yerini aldı.
Proje hakkında detaylı bilgi için: http://www.seeproject.org/index
6 Nisan 2011 Çarşamba
Victor J. Papanek Sosyal Tasarım Ödülü
“Tasarım eğer ekolojiye ve topluma duyarlı olacaksa devrimci ve radikal olmalı. Çeşitliliğe göre üretilmeli ya da en azla en çoğu gerçekleştirebilmeli”
Victor J. Papanek’in** 40 yıl önce yazdığı ve yukarıdaki görüşlerinin de yer aldığı “Gerçek Dünya için Tasarım (Design for the Real World)” adlı kitabında öne sürdüğü sorumlu ve insancıl tasarım önerileri birçokları için esin kaynağı olmuştur. Ancak “sorumlu” ve “sosyal” tasarımın önemi günümüzde her zamankinden daha çok öne çıkmaktadır.
New York Sanat ve Tasarım Müzesi ve Victor J. Papanek Vakfı, uluslarası “sosyal tasarım ödülü” vereceklerini açıkladılar. Erişilebilirlik, çevreye duyarlılık ve çeşitlilik gibi konularda farklı yaklaşımlara sahip her türlü tasarım ürün ya da prototipi ile katılınabilecek olan yarışma için son teslim tarihi 1 Haziran 2011.
Yarışma ile ilgili daha fazla bilgiye bu adresten ulaşabilirsiniz: http://vjpsocialdesign.madmuseum.org/
**Victor J. Papanek’in bu kitabın alıntılara da yer veren ve TAG Platform’un görüşlerini aktaran “Tasarım Suçları” başlıklı yazı için tıklayın: http://herkesicintasarim.blogspot.com/p/yazlar.html
29 Mart 2011 Salı
Mimar Depremde Ne Hisseder?
Shigeru Ban:
Özellikle kağıttan yaptığı tasarımları ile tanınan Japon mimar Shigeru Ban ile New York Times’ın yaptığı bir röportajda mimar, Japonya’daki deprem, tsunami ve tüm bu afetler karşısında bir mimar olarak hissettiklerini anlattı. Bu röportajdan bir özeti sizlerle paylaşmak istedik:
“ Ailemden zarar gören olmadı. Deprem ve tsunami olduğu sırada St Barth’s bölgesinde, kıyı şeridinde bir proje için bulunuyordum. Aynı güzel denizin yeri gelip böyle büyük bir felakete sebep olabileceğine inanmak çok zor…
Bu tür zamanlarda insanlar,geçici olarak spor salonu gibi büyük yapılarda bir arada barınmak zorunda kalıyorlar. Birkaç gün sorun olmayabiliyor ancak süre uzadıkça mahremiyet ihtiyacı doğuyor. Bunun için öncelikle kağıt tüplerden tasarladığım bölme duvarlar ile ailelerin belli bir mahremiyeti sağlamalarına yönelik çalışıyorum. Kolayca sökülüp takılabilecek bu elemanlar ile geçici bir çözüme ulaşabiliriz. Tokyo’daki öğrenci ve meslektaşlarım malzemeleri sağlamaya başladılar ben de finansman bulmaya çalışıyorum.
Şimdilik Kanuma kentinde evlerini boşaltmak zorunda kalanlar için bir prototip deniyoruz, otoriteler de kabul ederse seri üretime geçebileceğiz. 30 000 dolar kadar bir yardım toplayabildik, başlangıç için yeterli…
Bu tür felaketler sonrası insanlar için geçici konutlar üretiliyor. Elbette daha iyileri yapılabilir ancak bir yerde hızlı olmak da önemli bu yüzden optimum koşullar sağlanmaya çalışılmalı. Tasarımcılar yenilikçi ve ilginç çözümler öne sürebiliyorlar ancak felaketler sonrası buna çok ihtiyacımız yok sanırım, hızlı, kolay üretilen ve normal konutlara ihtiyacımız var. Yanısıra sadece hükümetin girişimlerini beklemek dışında başka girişimlerde de bulunulabilir. Örneğin benim de katıldığım ve Brad Pitt’in kurucusu olduğu “Make it Right” gibi girişimler de var.
Japonya’da yapılar depreme dayanıklı ancak tsunami farklı. Örneğin bu alanlarda çok katlı ve dayanıklı yapılar üretmek ve tsunami sırasında insanları üst katlara yönlendirmek mümkün. Ancak kıyı şeridinde bu tür yüksek katlı yapılaşma ne kadar uygun olur? Kent plancılarının bu problemler üzerine çalışması gerekecek. “
Kaynak: http://www.nytimes.com
24 Mart 2011 Perşembe
Dünya Saati 2011
TAG Dostlarını 26 Mart Cumartesi 20:30 – 21:30 saatleri arasında ışıklarını kapatarak dünya çapında küresel ısınmaya dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Dünya Saati (World Hour) etkinliğine destek vermeye çağırıyoruz.
17 Mart 2011 Perşembe
Şimdi İnsanlık için Mimarlık Zamanı
Japonya’da geçtiğimiz hafta meydana gelen deprem, son dönemlerde kaydedilen en şiddetli depremlerden biri oldu. Bu şiddetli sarsıntıya rağmen ülkedeki sıkı deprem yönetmelikleri ve ileri mühendislik ile üretilmiş yapıların çoğunlukla ayakta kaldığına şahit olduk.
Ancak asıl yıkım, özellikle sahil kısımlarını vuran tsunami ile geldi. Depremin şiddetine dayanabilen bir çok yapı, dev dalgalardan hasar aldı. Yine buna bağlı olarak nükleer reaktörlerdeki patlamalar da ülkede süren önemli bir tehdit. Gelen haberler Japonya’da, özellikle tsunamiye maruz kalan bölgelerde su ve yiyecek sıkıntısının sürdüğü, barınma ihtiyacının olduğu yönünde.
Daha önce de birçok felaket bölgesine acilen ulaşarak barınma ihtiyacına çözümler üreten, TAG Platform olarak çalışmalarını yayınladığımız bir sivil toplum kuruluşu olan Architecture for Humanity, Japonya için de bir çağrı yayınladı. Buna göre ilk dört ay boyunca JIA ve diğer profesyonel meslek örgütleri ile de koordine olarak AFH, acil ihtiyaçların karşılanması ve yardım toplanması için çalışacak. Gerekli yardımın toplanmasının ardından ise AFH, asıl uzman olduğu konuda, yani afet bölgelerinde yeniden yapım için küçük ölçekli projeler geliştirecek ve uygulayacak.
AFH’nin amacı geçiş sürecinde 200 000 $ yardım toplayarak acil barınma ihtiyacını karşılayacak projelere biran once başlayabilmek.
Daha önce de birçok felaket bölgesine acilen ulaşarak barınma ihtiyacına çözümler üreten, TAG Platform olarak çalışmalarını yayınladığımız bir sivil toplum kuruluşu olan Architecture for Humanity, Japonya için de bir çağrı yayınladı. Buna göre ilk dört ay boyunca JIA ve diğer profesyonel meslek örgütleri ile de koordine olarak AFH, acil ihtiyaçların karşılanması ve yardım toplanması için çalışacak. Gerekli yardımın toplanmasının ardından ise AFH, asıl uzman olduğu konuda, yani afet bölgelerinde yeniden yapım için küçük ölçekli projeler geliştirecek ve uygulayacak.
AFH’nin amacı geçiş sürecinde 200 000 $ yardım toplayarak acil barınma ihtiyacını karşılayacak projelere biran once başlayabilmek.
Architecture for Humanity’nin çalışmalarını takip etmek için twitter adresi: @archforhumanity
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)