30 Kasım 2010 Salı

Haydarpaşa Gar Binası Yangını Toplumun Duyarlılığını Gösterdi



TAG Platform olarak Haydarpaşa Gar Binası’nın yanmasından büyük üzüntü duymaktayız.
Yangının sebebi her ne olursa olsun, bu felakette bir dizi ihmalin olduğunu görüyoruz. Fiziksel çevremiz konusunda toplumu bilinçlendirme misyonumuzun en önemli kısmı, topluma tarihi ve kültürel değerleri olan yapıları korumanın değerini anlatmak. Yangının çıkışından itibaren sosyal medyada başlayan hareket, medyadan izlediklerimiz bizim toplumda bu konuda bilinç eksikliği olduğu konusundaki endişelerimizi neredeyse sildi. 

Gördük ki toplum bu değerlerine sahip çıkıyor, örgütleniyor ve tepkisini gösteriyor. Toplum "geç müdahale edildi, izinsiz tadilat yapıldı" diyor, yetkililer zamanında müdahale için teşekkür ediyor, "ihmal yok" diyor, halk bunlara inanmıyor çünkü İstanbul’daki birçok tarihi eser otel ve otopark yapılmak istendiğinde öncelikle yakılıyor, sonra kendi kaderine terk ediliyor,  yıkılmak üzereyken de istenen proje hayata geçiriliyor.
Haydarpaşa Garı'nın sahip olduğu değerleriyle pek çok yatırımcının hayallerini süslemesi şaşırtıcı değil.  Yaklaşık bir milyon metre kareyi aşan sahası ile MARMARAY Projesi nedeniyle işlevsiz kalacağı gerekçe gösterilerek kentsel dönüşüme tabi tutulmak istendiğinde Gar Binası’nı STK’ların tepkisi kurtardı. 

Yapılan tadilat ile ilgili BTS İstanbul Şubesi'nin bugün yaptığı basın açıklaması aslında herşeyi göz önüne seriyor:
“Sendikamızın müracaatı ile Haydarpaşa Gar binası ve sahası tarihi ve kentsel sit alanı ilan edilmiştir. Bu çerçevede Haydarpaşa Gar binasında yapılacak tüm tadilatlarda Koruma Kurulundan izin alınması gerekmektedir. Haydarpaşa Gar 3. katında Tabiat ve Kültür Varlıkları Koruma Kurulundan izin almadan yapılan tadilat nedeniyle TCDD’nin üç bürokratı ve iki müteahhit aleyhine açılan dava Kadıköy 7. Asliye Ceza Mahkemesinde devam etmektedir.
Binanın üç katında da taban peronlardaki markizlerinde ise çatıları PVC ile kaplanmış ve olası daha büyük yangınlara davetiye çıkartılmıştır. Yangının alt katlara sıçraması halinde bu kaplamaların olumsuz etkisi ile binanın tamamen yok olması ile karşı karşıya kalınabilecekti. 

Binanın öncelikle orijinale uygun hale getirilmesi, orijinaline aykırı tüm eklemelerin kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca son birkaç yıldır Haydarpaşa Sahasında olan işyerleri kapatılmakta, bir kısmının da Haydarpaşa Gar sahası dışında diğer ilçelere taşınması planlanmaktadır. Ancak bunu bu güne kadar bunu başaramamışlardır. Bu süreçten sonra işyerlerimizin hızlıca Pendik-Gebze arasına taşınması endişesini taşımaktayız.
Tüm bu duyarsız ve umarsız yönetim sonucunda böyle bir hadisenin geleceği beklenmekteydi. 

2 ay önce  aynı şekilde yaşanan yangın tehlikesi dün yaşanan olayın habercisiydi. Olayın Haydarpaşa Gar çatı katında yapılan tadilat sırasında meydana geldiği; tadilat için Koruma Kurulundan izin alınmadığı; tadilatın yaptırılmasındaki ihale süreçlerinin mevzuata aykırı yürütüldüğü; işi yürüten şirketin bu işleri yürütebilecek gerekli donanımları olmadığı buna yönelik olarak tamiratı yapacak şirketin OHSAS belgesinin bulunmadığı bilinmektedir. TCDD’nin bakım onarım ve tadilat işlerini yapan atelyeleri kapatılmış olup bu hizmetler özelleştirilmiş, bu tadilatlar taşeron şirketler aracılığıyla tarihi eser olan binanın özellikleriyle uyumsuz piyasa malzemeleri kullanılarak, kalifiye olmayan elemanlar tarafından ve denetimsiz bir şekilde yapılmaktadır.
Tüm bu olayın sorumlularının ortaya çıkarılmasının , hesap sorulmasının bundan sonra yapılacak çatı onarımının orjinaline uygun yapılmasının takipçisi olacağız.Bu yangını sadece ihmallerle açıklamak kamuoyunu tatmin etmemiştir.  Haydarpaşa Gar üzerinde bu kadar çok oyunun oynandığı bu dönemde böylesi bir yangının Haydarpaşa’nın tasfiyesini hızlandıran bir süreç olmamasını diliyoruz. Bu binanın çalışanlardan ve yolculardan bağımsızlaştırılmaması için binanın sahibi olmaya devam edeceğiz.”

Toplumun sahip olduğu bilinç ve duyarlılığa ilgili yetkililerin de ulaşmasını dilerken, tüm üst düzey yöneticilerin ve karar vericilerin, belediyelerin ve politikacıların tarihi ve kültürel değerlerin her türlü ranttan daha değerli olduğunu görmelerini ve bu değerleri korumalarını umuyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder