2010 Barış, Bolluk ve Sağlık Getirsin!

TAG Dostlarıyla yeni yılda da  yaşanabilir bir çevre için daha çok düşünelim ve çalışalım.

Mapping İstanbul yayınlandı!

2010 yılında büyük ses getirecek bir serginin müjdecisi olan  Mapping İstanbul Garanti Galeri tarafından yayımlandı. Son on yılın medyası taranarak , yerine göre telefonla, ya da tek tek tespitlerle  iki yılda özverili  bir ekip tarafından hazırlanan kitap, kendi konusunda bir ilk.

Kitap fikrinin ilginç öyküsünü  ve grafik düzenlemesini Superpool çalışanlarına borçluyuz.

İstanbul'un çok amaçlı gelişimi için yapılacak çalışmalarda önemli bir çıkış noktası sayılacak bu yayın
yalnızca yerel yönetimlerin değil, kent sosyologlarının, yatırımcıların ve sanatçıların projelerine ilham verecek.
İstanbul'un dinamiğinin saptanabilmesi için bir an önce  elektronik altyapısının kurulmasını diliyoruz.

http://www.superpool.org/index.php?option=com_content&view=article&id=56&Itemid=11

Burj Dubai

Geçtiğimiz haftalarda borçlarıyla gündeme gelen Dubai'de, 824.55 m yüksekliğinde ve 162 katlı bir gökdelen 4 Ocak'ta resmi olarak açılacak ve dünyanın en yüksek gökdeleni ünvanına sahip olacak. Yapımına Eylül 2004'te başlanılan Burj Dubai, körfezde bir zamandır süren enteresan formlar karnavalına katılacak...Burj Dubai zarif görüntüsüyle bu denli yükselebildiği(!) için mimarlık, tasarım ve teknoloji adına bir "başarı"mıdır? Nüfusunun yarısından fazlasını geçici işlerde çalışmak üzere gelenlerin oluşturduğu Dubai'de bu yapı kime ve neye hizmet edecek? 

Dikkat ettiyseniz peki ya çevre, peki ya sürdürülebilirlik... diye soramıyoruz bile.

 

Okullarda Engelli Öğrencilere Göre Düzenleme

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, ‘Fiziksel Engelliler İçin Okul Binalarında Yapılması Gereken Düzenlemeler’ konulu bir genelge yayımladı.  Radikal'in haberine göre, engellilere yönelik hizmet veren özel eğitim kurumlarında 24 bin 100 öğrenci var ve ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında 58 bin 325 engelli öğrenci bulunuyor. Geç olsun da güç olmasın!

Kopenhag'dan 'uzlaşı' kararı...

Binlerce çevrecinin Kopenhag'da gerçekleştirdiği renkli eylemlerle dikkat çeken BM İklim Zirvesi'nden, yasal bağlayıcılığı bulunmayan, ortalama bir uzlaşma metni çıktı. Fotoğraf çok güzel anlatıyor kendini aslında; artık süper kahramanların devri kapandı. Dünyayı kurtarmak kolay iş değil... Hamlet'in bir repliğini hatırlatıyor bize: 
"...bana düşmez olaydı dünyayı düzeltmek"

http://tinyurl.com/ybfo4z9

Tasarlanmış bir okulda öğrenci olmak

TÇMB Çimento Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi İstanbul’da açıldı. Bu alanda eğitim verecek ilk lise olmasının yanı sıra dikkat çeken bir başka özelliği de, çevremizdeki “mimar eliyle tasarlanmış” nadir eğitim yapılarından biri olması.  Lisenin bundan sonraki çalışmalara bir örnek olmasını umarak yapının mimarları Bünyamin Derman (DB Mimarlık) ve Cem İlhan'ı (TeCe Mimarlık) kutlar, TÇMB'ye de bu girişimi için teşekkür ederiz..

Fiziksel çevre ve insan sürekli bir etkileşim halindeyse, fiziksel çevresi de insanı şekillendirmez mi?

Ve sonunda kent süluetleri silikleşmeye başladı...

Oysa en zor şey damak tadını korumaktı belki de!

Küreselleşme ile dünya küçüldükçe, "kimlik belgelerinin" üzerine titremeye başladılar....

Dünya İnsan Hakları Gününüzü Kutlarken, Barınma Hakkını da Hatırlatırız

İnsanın temel haklarından olan barınma ihtiyacının giderilmesi için yapılan konutların,

insanın yaşamını kaliteli kılması da gerekir... 

İşimiz çok!

Küresel Isınmayı Durdurun!

 12 Aralık'ta gezegenimiz için sokaktayız!

Buluşma saat 17:00'de Taksim Tünel Meydanı'nda...

Evimiz bizi yansıtıyor mu?

Kentlerin kimliksizliği kentliyi de kimliksizleştirir.

Fiziksel Çevre bireylerin seçimi ile şekillenir...

TAG Platform Facebook'ta...

Facebook grubumuz bugün 226 kişiye ulaştı!

Çevrenizdeki herkesi bu oluşumdan haberdar ederseniz, kısa sürede hareketimiz büyük kitlelere ulaşacak. Her katılımla "yaşanabilir çevre" ve "yüksek yaşam kalitesi"ne daha da yaklaşacağız.

Kentlilik Bilinci

“Kentli olmak” ve “kentlilik bilinci” günümüzde belki sıkça duyduğumuz ama anlamını da çok sorgulamadığımız kavramlar. TAG Platform özellikle bu iki kavramın altını çiziyor, çünkü Cumhuriyetin kuruluş yıllarında %25 olan kentli nüfusunun şu anda %75’e yükselmesi ve gittikçe kimliksizleşen kentlere sahip olmamızın altında yatan en temel sorun kentli olmayı öğrenmeden kentliymiş gibi yaşamak ve kente şekil veren tüm bireylerin bu bilince sahip olmamasıdır.

TAG Platform nedir?

Yaşadığımız fiziksel çevrenin kalitesinin yükseltilmesi için çalışan
“Tasarım Algısı ve Fiziksel Çevre Bilincini Geliştirme Derneği”nin kısaltılmış adıdır.
TAG Platform’un çalışma alanı;
kentsel planlamadan, fiziksel çevrenin tüm bileşenlerine, bireylerin yaşama alanları ve bu mekanları oluşturan nesnelerin bilinçli seçimine kadar geniş bir alanı kapsar.
TAG Platform hareketi;
kentlerdeki rahatsız edici görüntülerin azaltılmasını,
bireylerin daha yüksek kaliteli bir çevrede yaşamasını,
tasarımın süs ve marka olmadığını, doğrudan insan hayatını ilgilendirdiğini anlatmayı, tasarım bilinciyle küresel ısınma ve çevre kirliliğine karşı mücadeleyi hedeflemektedir.
TAG Dostu,
bilinçlendirme projelerinde aktif görev alır,
kendi projelerini hayata geçirebilme imkanı bulur, fikir ve önerilerini diğer TAG Dostları ile paylaşabilir,
ya da sadece tasarımı bilinçli tüketerek
yaşadığı fiziksel çevreye karşı duyarlı olarak bu harekete katılır.

Pencerenden baktığında ne görüyorsun?

Yürüdüğün kaldırımdan, uyuduğun odana yaşadığın fiziksel çevrede
“Bir şeyler daha iyi olabilirdi” diye düşünüyorsan,
“Neden böyle ?” diye soruyorsan, daha iyisini hak ettiğini düşünüp
“Yaşadığım çevre daha iyi olmalıydı !” diyorsan,
“Birey fiziksel çevresini kurgular”
“Fiziksel çevresi bireyi değiştirir”
“Tasarım hayat kalitemiz için şarttır” diye düşünüyorsan;
sen de TAG Platform hareketine katılmalısın!