8 Şubat 2011 Salı

Su Yoldan Çıkınca


ABD'de en sık yaşanan doğal afet seldir. Su baskınlarının doğal hidrolojik döngünün bir parçası olarak dünya üzerinde yaşamsal etkisi vardır. Doğal bir yeryüzü olayı  su baskınına duyarlı alanlar üzerine yerleşilmesi nedeniyle felakete dönüşür. Yoğun kar fırtınaları ve yağışlı mevsimlerini su baskını ve ağır moloz akışları izler. Şiddetli fırtınalar ve deniz seviyesinin yükselmesi giderek daha çok iklim değişikliğiyle ilişkilendirilmektedir.
Bazı bölgelerde kuraklık yaşanırken diğer yerlerde  yıllık yağış miktarı artmakta,  yağış ve fırtınanın şiddeti değişmektedir. Tarım ve kentsel kullanım alanları önceden planlanarak fırtınanın, selin şiddeti ve doğal peyzaja etkisi azaltılabilir. Tasarımın ve planlamanın eksikliği sonucunda sel baskını toplumun canını ve malını tehdit etmektedir. Tasarım yoluyla yerleşik altyapının düzenlenmesi, su dengesinin, su havzalarının kaynaklarının geliştirilmesi, şiddetli hava ve iklim değişikliğine hazırlanmasında yardımcı olur. Su baskını, kontrollü bir bölge için faydalı olabilir. Doğal çevrede sel ve yağmur suyunun toplanması, bitkisel toprak tabakasının sağlamlaşmasını ve tuzluluk dengesini sağlar. Yağmur ve yeraltısuları yaban hayatın dengesi, gıda, yangın güvenliği, rekreasyon ve içme suyu gibi sayısız beşeri ihtiyaç için su kaynağıdır.
Beş ana başlıkta ve temel kavramlarla toplum
yararına ve bina tasarımı için yeni bir yaklaşım:

Esnek Tasarım : Fırtına ve sel baskını gibi doğal afetler için acil duruma hazırlık sağlar. Doğal sistemlerden öğrenerek, bölgelere ayırarak, hızlı geri besleme ve yerel yönetim stratejileri kullanılarak özel durum ve koşullar için tasarlamaktır. Esnek tasarım yapı profesyonelleri için inşaat yaparken mevcut su kaynaklarının geliştirilmesi yoluyla iklim yararına yeni bir model sunuyor.
Ekosistem
Hizmetleri :
 Toprak, bitki örtüsü, su ve canlı organizmalardan yararlanarak ekonomik, sağlık ve sosyal faydalar içeren bir modeldir. Doğal çevre, temiz hava, içme suyu, bitki ve yaban hayatı,  yeraltı suyu, atık ayrıştırma çeşitliliği ve besinlerin geri dönüşümünü sağlar. Ormanlar sera gazlarını azaltmaya yarar, yangın ,kuraklık, sel ve iklim değişikliğine direnci arttırır. Sulak araziler erozyon ve seli kontrol eder, su kirliliğini önler ve yeraltı suyu rezervini dengede tutar. Kıyı bölgelerdeki bataklık ve sulak alanlar, fırtınalar için önemli tamponlardır.
Havza Planlaması ve Sürdürülebilir Yağmursuyu Sistemleri :
Jeolojik ve iklim koşullarının belirlediği doğal sistem içindeki akışı ve kullanımıyla değerli bir kaynak olarak suya disiplinlerarası bir yaklaşımdır. Bu kavram  bölgenin doğal yapısıyla kentsel gelişim arasında yeraltı sularının düzenlenmesi üzerinde duruyor. Sürdürülebilir yağmursuyu yaklaşımı yıkımları azaltır, doğal özellikleri koru, onarır, toprak ve bitki örtüsünden yararlanarak yağmursuyunu yönetir. Sistemin odak noktası yerel ve bölgesel su dengesini iyileştiren ve taşkın kontrol mühendisliğinin kaynaklarından biri olan tasarımdır.
Taşkın Yatağı Yönetimi ve Sele Dayanıklı Yapı Tasarımı : Taşkın yatağı yönetimi sel etkisine odaklı ve uygulamaya yönelik havza planlamasının uzantısıdır. Sele yatkın alanlarda restorasyon, doğal kaynaklar ve sel havzalarının, su baskınına dirençli tasarım fonksiyonlarının korunması ve geliştirilmesi için arazi kullanım politikaları ve düzenlemeleri kapsamaktadır. Yeni "akıllı şebeke" teknikleri, otomatik izleme, nehir taşkınlarına hızla müdahale sistemleri ve diğer sel kontrol önlemleri sağlar. Sele dayanıklı tasarım, taşkın koruma ve azaltma önlemlerinin yanı sıra, bina ve altyapının konumunu değiştirerek afetten korunmasını, mühendislik desteğiyle ölçülmüş sel seviyelerinin üzerinde yüksek binalar tasarlayarak, yapılarda rüzgar ve dalga etkilerine dayanıklı su geçirmez tasarım ve materyaller kullanılmasını önerir.
Tedbirlilik İlkesi : Minimum tasarım; sel gibi doğal afetler ve iklim değişikliğinin sonuçlarına profesyonel olarak yeterli yanıt veremez. Geçerli yönetmeliklere dayanan mevcut planlama fırtına ve taşkınlar yoluyla hardscape alanların artışı ve doğal filtre etkisindeki bitki örtüsünün yokoluşu karşısında yetersiz kalır. İklim değişkliği nedeniyle giderek şiddetlenen hava olaylarına güçlü tepki verecek yeni ölçüm ve kuralların hazırlanması gerekiyor. Sel baskınına maruz kalan bölgelerde yapı tasarımı, tasarımcılar ve bina sahipleri tarafından risk değerlendirmesi gerektirir. Risk değerlendirmesi sırasında yapılar arasında diğerlerinden daha riskli,  daha pahalı,  uygulaması daha zor olanlar arasında uzlaşmacı kararlar alınması gerekebilir. Tasarım insanların yaşam, güvenlik ve refahının sağlanıp korunması yükümlülüğünü yerine getirirken,  yaşanabilir mekanlar ve yaşanabilir topluluklar sağlamaktan sorumludur. Tedbirlilik ilkesi, kamu sağlığı veya çevreye zarar verebilecek belgelerle taahhüt edilmemiş bir eylem ya da politika karşısında bütün daha az riskli uygulanabilir alternatiflerin dikkate alınmasını gerektirir.
Tedbirlilik yaklaşımı 1992 Rio Dünya Zirvesi Deklarasyonu'nda tanımlanmıştır:
Çevre koruma önlemleri zarar oluşmadan devlet tarafından alınacaktır. Ciddi ya da kalıcı hasar, bilimsel olarak kesinleşmeden çevresel bozulmaya karşı önlemlerin ertelenmesi için maliyet geçerli neden sayılmayacaktır. Tedbirlilik ilkesi zarar kapsamı belirsiz ya da belgelenmiş olsa dahi, sağlık veya çevre için olası zarar riskine karşı bir etik bir ilkedir. Kamu yararına benimsenen bir kılavuz için değerlendirme çalışmaları sürerken bir yandan acil olarak çevresel tehdit ve riskler azaltılmalı veya yokedilmelidir. Tedbirlilik ilkesi biyolojik çeşitlilik ve ekolojinin geri dönüşümsüz zarar gördüğü eylemler için uygulanır. "Müdahaleler esnek  ve geri dönülebilir ve hatalar düzeltilebilir olmalı." 
Küresel Isınma ile mücadelede toplum ve doğa yararına atılan adımları ve gelişmeleri umutla izliyoruz.


1 yorum:

  1. insan yaşamasını bilmiyor. Bütün sorunlar bundan kaynaklanıyor.

    YanıtlaSil