23 Temmuz 2014 Çarşamba

Bisikletli Tepeler

Norveç’in tepe kentlerinden biri olan Trondheim’da, bisiklet kullanımını yaygınlaştırmaya yönelik; kentin yokuş alanlarından birine yerleştirilen “Bisiklet Asansorü(CycloCable)” eğime sahip kentlerde bisiklet kullanımına dair algıyı değiştirirken, kentlinin ulaşım pratiklerini geliştirmeyi hedefliyor.


Söz konusu İskandinavya ülkeleri olduğunda, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve toplumun farklı kesimlerinin eşit şekilde faydalanabilmesi yolunda yapılan çalışmalar bizleri şaşırtmasa da, Jarle Wanvik’in geçen yıl gerçekleştirdiği, bisiklet kullanıcılarının diğer kent yolcularıyla eşit standartlara sahip olmasına yönelik girişimi Avrupa’da hızla yayılmakta. İlk defa 1993 yılında “Trampe(şimdiki adı CycloCable)” adıyla üretilen bisiklet asansörü, 15 yıllık kullanım süresince 200 binden fazla bisiklet sürücüsünü Trondheim’ın tepelerine ulaşmasını sağladı. 


2013 yılında bisiklet tutkunu Jarle Wanvik’in girişimleriyle, güvenli ve konforlu bir yolculuk için tekrar tasarlanan asansör, STRMTG sertifakasıyla (French Aerial Ropeway and Guided Transport Technical Services) 2000 yılında imzalanmış olan Avrupa Yolcu Taşıma Deklorasyonu şartlarını sağlarken; kullanıcılarına ücretsiz hizmet sunuyor. Bisiklet asansörünü oluşturan yapı elemanları telesiyej sistemini andırmasının yanı sıra; sistem, bir ayak plakası üzerine gelen kütleyi belirli bir hızla ittirme hareketine dayanarak çalışıyor. Sistem elemanlarını ve çalışma biçimini inceleyebilmek için buraya bakabilirsiniz.

CycloCable endüstriyel üretime yeni geçmesiyle birlikte, uluslararası piyasada yerini almış durumda. Jarle Wandik, dünyanın bir çok yerinde bu uygulamayı görmeyi beklediklerini ve bisiklet kullanımının yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini, belirtiyor. Kullanıcıları arasında yalnızca bisiklet sürücülerinin olmadığı asansör, kentin eğimli alanlarıyla sorun yaşayan bir çok insana farklı motivasyonlar sağlamaya devam ediyor.



Tüm fotoğraflar CycloCable'ın resmi internet sayfasından alınmıştır. Ayrıntılı bilgi için aşağıdaki bağlantıları inceleyebilirsiniz:

"City with the Big Hill Builds Bike Escalator to Encourage Casual Cyclists", TwistedSifter




21 Temmuz 2014 Pazartesi

Eski Otobüs, Yeni Mobil Duş

San Fransisco’da eski belediye otobüslerinin yenileneceği üzerine bir haber görüp, bu otobüslerin nasıl kullanılabileceği üzerine kafa yoran LAVA MAE derneğinin kurucusu Doniece Sandoval, belediye otobüslerini yenileyerek evsizlerin günlük hijyen ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyor.


LAVA MAE’nin belirttiğine göre, San Fransisco bölgesinde sayıları yaklaşık 3,500 bini bulan evsiz insanların duş alabileceği; kabin sayısı 60-70 ile sınırlı. Evsizlerin ihtiyaç duyduklarında duş alabilecekleri lokasyonları geliştirmeyi amaçlayan proje; eski belediye otobüslerini, birer mobil duş kabinine çevirerek kentin farklı noktalarında bu hizmeti sunabiliyor. Proje yürütücüsü olan Doniece Sandoval, eski belediye otobüslerinin yenilenmesi üzerine okuduğu gazete haberinden sonra, otobüslerin ait olduğu merkeze giderek bir bağış programı olduğunu öğrendikten sonra, bu bağışın kendi derneklerine yapılmasını sağlıyor.

Projenin baş mimarı olan Brett Terpeluk, bir ulaşım aracının mobil bir duş kabinine çevirilmesini sağlayan tasarım sürecine dair aylarca beyin fırtınası yaptıklarını belirtiyor. Otobüslerin tasarım için uygunluğuna dair şüphelerinden bahsederken; temiz su, kirli su ayrımı ve kullanımının proje boyunca en büyük problem olduğunu belirten mimar, bu probleme şehirde yer alan itfaiye vanalarını kullanarak çözüm bulduklarını ifade ediyor. İçinde iki duş kabinine sahip olan mobil tasarım; her bir birimde duş, lavabo, tuvalet ve küçük birer kıyafet değiştirme alanına sahip. Proje yürütücüsü olan Sandoval birimleri, sadece 20 dakikalığına bu otobüste vakit geçirecek bile olsanız kendinizi ve bedeninizi dinlendirip arınabileceğiniz tamamen size özel bir alan, olarak tanımlıyor. Tasarım aşamasını tamamlayan ekip, evsiz insanlara destek sağlayan bir organizasyon şirketiyle karşılıklı görüşme halinde, mobil araçların kullanım alanını genişleterek, herkese ulaşabilmeyi amaçlıyor. 


Kendilerini, “Bizim odaklandığımız şey insanlara hijyen sağlayabilmek; çünkü hijyenin özgüven sağladığına ve özgüvenin yeni olanaklar açtığına inanıyoruz.” sözleriyle ifade eden dernek, 2014 yılının bahar ve yaz mevsiminde  deneme halindeki mobil otobüsleri, ilk olarak San Fransisco ardından New York’ta kullanıcılarıyla buluşturmayı başardı. LAVA MAE, tamamen donanımlı olarak üretilecek olan mobil duş otobüslerinin sokakla buluşma tarihini 2015 yılının ilk yarısı olarak açıkladı. 







15 Temmuz 2014 Salı

Ya Yalnızsam?

Future Pioneers 2014 kazananları ‘Design Council’ tarafından İngiltere’deki ‘New Designers’ adlı tasarım sergisinde belirlendi.

Kazananlardan Lucy Lin’in projesi ‘What If I Am Alone’ (Ya Yalnızsam) düşüncesi üzerine tasarladığı bir ilk yardım çantası. ‘EmergenSee’ adını verdiği ilk yardım ekipmanlarının en önemli özelliği tek başınızayken ilk yardım yapabilmenizi sağlıyor. Günümüzde insanların yalnız yaşamayı daha çok tercih etmesi, bir yaralanma anında yalnız olma olasılığını da arttırıyor. İlk yardımın çoğu zaman bir başkası tarafından uygulanıldığı düşünüldüğünde, kendinize uygulayabileceğiniz ilk yardımın gerekliliği öne çıkıyor. Bu set aynı zamanda bir başkasına yapılacak ilk yardımın da kolaylaşmasını hedefliyor. Projenin tanıtım videosunda duvara monte edilmiş ilk yardım çantasının sadece tek elle açılması ve içindeki ekipmanların da bu şekilde uygulanması anlatılıyor.











12 Temmuz 2014 Cumartesi

Masa Bizden, Sandalye Sizden

Motor veya araba sürücüleri için araca servis (drive-through) restaurantlar varken neden bisiklet kullanıcıları birşeyler yemek veya maillerini kontrol etmek için araçlarından kurtulmak zorunda olsun ki?

Japon tasarım firması Studio Muu Design Studio, ‘the Pit in’ ile bu soruya yanıt vermiş.  2009 yılında tasarlanan ve Design Report Award 2009 in Milano Salone Satellite için aday gösterilmiş ‘the Pit in’ , bisiklet sürücülerine park halindeyken yemek yiyip çalışabilecekleri bir alan sunuyor.


Tek parçadan oluşan masa-park yeri kombinasyonunda bisikletin sandalye işlevi gördüğü mobilya, şehrin farklı yerlerinde, insanların bisikletlerini çaldırma korkusu olmadan, park halinde kahvaltı edebildikleri, arkadaşlarını beklerken bilgisayardan işlerini halledebildikleri açık kamusal alanlar oluşturuyor.

Bisiklet kullanımına teşvik eden tasarımıyla ‘the Pit in’, Studio Muu’nun da vurguladığı gibi yeni bir yaşam tarzı yaratmış durumda.


‘the Pit in’ ile ilgili ayrıntılı bilgiye http://www.storemuu.com/ adresinden ulaşabilirsiniz.

7 Temmuz 2014 Pazartesi

Bloom: Kent Oyuncağı

Kentsel oyuncak temasıyla yola çıkan, Alisa Andrasek ve Jose Sanchez tarafından tasarlanan “Bloom: theGame”, ilk defa 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda konuklarını selamlamasından bu yana; kentte yeni formasyonlar üretmeye devam ediyor.



Tasarımcılarının, kamusal alanda kolektif bir üretime teşvik için tasarlanmış kentsel oyuncak, olarak tanımladığı BLOOM projesi; adını tek bir forma sahip olan “bloom” olarak adlandırılan modüllerden alıyor. İlk görücüye çıkışı olan 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda konuk ve izleyicilerin kenti deneyimlemesini amaçlayan tasarım; rengini, o yıl olimpiyatların resmi rengi olan neon pembesinden almakta. Tasarım, tek bir boyut ve şekle sahip modüllerin, 3 farklı birleşim noktasıyla farklı kombinasyonlar elde edilmesine olanak sağlıyor. 

Enerjisini kullanıcısından alan tasarımın ilk yerleştirmesi, 2012 yılında  University College London’da yer alan Victoria Parkı’nda gerçekleştirilmiş; tüm gün kullanıcılarıyla olan ilişkisinin kayıt altına alındığı ve bu sonuçların sosyal meday yoluyla paylaşıldığı videoyu aşağıda bulabilirsiniz. Kentsel deneyimin yanısıra; tasarım sürecine kullanıcıyı dahil etmeyi başaran proje bugünlerde dünyanın bir çok noktasında, farklı yaş grupları ve kullanıcı örnekleriyle; okul, sergi, etkinlikler aracılığıyla farklı deneyimleri depolamaya devam ediyor.


BLOOM'un kullanıcılarla ilişkisini inceleyebilmeniz için Flickr hesabına; bugün devam eden çalışmalar için resmi sayfasına bakabilirsiniz.
Daha fazla bilgi için:

Bloom the Game Official Page, http://www.bloom-thegame.com/main/

3 Temmuz 2014 Perşembe

Gündüz Bank, Gece Barınak

Kanada’nın Vancouver şehrindeki bir dernek, RainCity Housing, şehirde yer alan bankları evsizler için bir sığınağa dönüştürecek, yağmurdan koruyacak bir tasarım kampanyası başlattı. 

Evsiz ve kimsesiz insanlar için barınak ve temel ihtiyaçları karşılayan tasarımlar üretmeyi hedefleyen bir şirketle çalışan dernek yetkilileri, gündüz oturak ya da bekleme aracı olarak kullanılan kent mobilyalarını; gece bir barınağa dönüştürmeyi hedeflemekte. Farklı arayüzlere sahip tasarımların bazıları gün ışığından gelen UV ışığı kullanarak “This is a bench (Bu bir Banktır.)” yazılı tabelalarda; geceleri, parlayan bir şekilde “This is a bedroom (Bu bir Yatakodasıdır.)” beliriyor. Başka bir tasarımın üzerindeyse “Find a Shelter Here(Burada bir Barınak Bulabilirsiniz)” yazarken; başlığı kaldırdığınızda “Find a Home Here(Burada bir Ev Bulabilirsiniz)” yazısıyla karşılaşılıyor.

RainCity derneği bu kampanyayla, haziran başında Southwark Köprüsü Yolu gibi lüks semtlerde evsizlerin barındığı kuytu yerlerin tabanına metal çiviler yerleştirerek; evsizlerin buralarda yatıp kalkmasını ve dolayısıyla “görüntüyü bozmasını” engellemeyi amaçlayan projenin fotoğraflarını internet yoluyla paylaşan Londra Belediyesi’ne olan tepkisini de dile getirdi. Çivileri tasarlayan Tesco Supermarket zincirinin “Uygun davranışlarda bulunmayan insanları (Örneğin: kapı önünde sigara içmek/alkol tüketmek) mağaza/ofis ününden uzak tutmak için kullanılır.” sloganıyla duyurduğu çiviler, sosyal medyada kısa sürede “Anti-Homeles Spikes” yani, "Anti-Evsiz Çivileri" olarak anılmıştı. Belediye atağına, tepkiler hızla büyümüş; bir çok insan hakları aktivisti çivilerden oluşan plakalara zarar vererek işe yaramaz hale getirmişti.

Londra’da olduğunun aksine, Vancouver şehrinde başlayan tasarım hareketi evsiz/kimsesiz insanlara daha iyi bir barınak imkanı sunmaya çalışırken, insani ve kentsel bir soruna da tasarım yoluyla cevaplar aramaya çalışıyor.

Ayrıntılı bilgi için aşağıdaki bağlantıları inceleyebilirsiniz: